Lüksemburg'ta kaldığım 10 ay boyunca bazen gün içinde, bazen akşamları ama hemen her gün notlar aldım. Aldığım notları kitap haline gelmek için son 6 aydır yazıyordum. Kitabın ilk taslağı tamamlandı. Bir de web sitesi yaptım:
http://www.erasmusgunlugu.com/
10 ay boyunca çektiğim 4.000'den fazla fotoğrafın arasından seçilmiş, sürecin tamamını anlatan 914 fotoğraf şimdi sitede yayında.
Saygılarımla,
Reyhan YILMAZ.
Monday, February 20, 2012
Monday, February 6, 2012
Devlet Yönetimlerinin Halka Yasaklar Getirmesi İle İlgili
İnsanları yönetmenin, herkesi aynı anda memnun etmenin mümkün olmadığını biliyorum. Bununla birlikte devletleri yöneten insanların kendilerini "bizi yönetin" diye seçen halka, "yasaklamalar getirsinler" diye seçmediklerine inanıyorum. Bu konu çeşitli zamanlarda sürekli ele alınıyor. Özellikle internet ile ilgili yasaklamalar getirildiği zaman medyada da yerini alıyor.
Ben bir önceki yazım ile de alakalı bir konu olan yurt dışından birşeyleri alıp Türkiye'de kullanma ile ilgili getirilen yasaklara değinmek istiyorum.
Bunlardan birisi motorlu taşıtlar. Bir diğeri gece görüş dürbünleri.
Özellikle gece görüş dürbünleri ilginç bir konudur. Avrupa'da ve Amerika'da herhangi bir vatandaş bu ürünleri satın alıp kullanabiliyor. Türkiye'de de sivil birçok kişide bu ürünlerden olduğunu sanıyorum. Ancak yine de halktan herhangi birisi bir online siteden bu ürünü satın alamıyor. Neden?
Ülke güvenliği tehdidi ile ilgili birşey mi bu? Benim ülkemi tehdit edenler zaten bu ürünleri bir şekilde bulabiliyorlar. Bırakın halk da kullansın efendim.
Kim bilir ne zaman çıkarılmış bir kanunla getirilmiş bir yasak ve halen devam ediyor...
Bir diğer konu Avrupa'da arabaların kolayca satın alınabilmesi ve Türkiye'de çok pahalı olması. Burada sanki belli çevreler korunuyormuş gibi geliyor bana. Bu yasal durumların avantajları, araba ticareti yapanlardan başka kimin işine geliyor?
Canım Türkiyem'de herkes eşit olduğuna göre yasalar da herkese eşit uygulanmalı. Bir takım çevreleri koruyacak şekilde uygulanıyorsa buna dikkat çekmek isterim, o yasaların gerekirse değiştirilmesi için hukuki yolların aranması gerektiğine inanırım.
Bu ülkenin aydınlık insanları, her şeyin en güzelini hak ediyorlar.
Planlı, programlı hareket ederek, akıllı-mantıklı kararlar vererek çok daha güzel bir Türkiye yaratmak bu ülkenin insanlarının elinde...
Saygılarımla,
Reyhan YILMAZ.
Ben bir önceki yazım ile de alakalı bir konu olan yurt dışından birşeyleri alıp Türkiye'de kullanma ile ilgili getirilen yasaklara değinmek istiyorum.
Bunlardan birisi motorlu taşıtlar. Bir diğeri gece görüş dürbünleri.
Özellikle gece görüş dürbünleri ilginç bir konudur. Avrupa'da ve Amerika'da herhangi bir vatandaş bu ürünleri satın alıp kullanabiliyor. Türkiye'de de sivil birçok kişide bu ürünlerden olduğunu sanıyorum. Ancak yine de halktan herhangi birisi bir online siteden bu ürünü satın alamıyor. Neden?
Ülke güvenliği tehdidi ile ilgili birşey mi bu? Benim ülkemi tehdit edenler zaten bu ürünleri bir şekilde bulabiliyorlar. Bırakın halk da kullansın efendim.
Kim bilir ne zaman çıkarılmış bir kanunla getirilmiş bir yasak ve halen devam ediyor...
Bir diğer konu Avrupa'da arabaların kolayca satın alınabilmesi ve Türkiye'de çok pahalı olması. Burada sanki belli çevreler korunuyormuş gibi geliyor bana. Bu yasal durumların avantajları, araba ticareti yapanlardan başka kimin işine geliyor?
Canım Türkiyem'de herkes eşit olduğuna göre yasalar da herkese eşit uygulanmalı. Bir takım çevreleri koruyacak şekilde uygulanıyorsa buna dikkat çekmek isterim, o yasaların gerekirse değiştirilmesi için hukuki yolların aranması gerektiğine inanırım.
Bu ülkenin aydınlık insanları, her şeyin en güzelini hak ediyorlar.
Planlı, programlı hareket ederek, akıllı-mantıklı kararlar vererek çok daha güzel bir Türkiye yaratmak bu ülkenin insanlarının elinde...
Saygılarımla,
Reyhan YILMAZ.
Sunday, February 5, 2012
Evler ve Arabalar Neden Bu Kadar Pahalı ?
Türkiye'de evler ve arabalar neden bu kadar pahalı?
Bu temel ihtiyaç malzemeleri herkesin hakkı değil mi?
Türkiye'deki en zengin %20 ile en fukara %20 arasındaki fark 8 kat civarında dolaşıyor. %10'lar için baktığınızda durum iyice vahim. Böyle bir gelir adaletsizliği var ortada.
Ben sadece "ortada adaletsizlik var" deyip geçmek istemiyorum. Neden bu adaletsizlik? Ev ve araba gibi temel yaşam gerekliliklerinin bu konu ile yakından ilgili olduğunu düşünüyorum.
Bazı vatandaşlar bir ev sahibi olmak için ömür boyu çalışırken bazı insanların aylık 150.000 TL kira geliri olduğunu biliyorum. Bazılarının daha da fazla olabilir. Nerede sosyal devlet?
Aynı şey arabalar ve bunlara uygulanan vergiler için de geçerli. Devlet yönetiminin kolayına geliyor arabalardan vergi almak. Nasıl olsa büyük kalem. Sonuç olarak fiyatlar çok artıyor. Çok af edersiniz ama sayın yöneticiler, bu iş biraz kolaya kaçmak olmuyor mu?
Avrupa'da ve Amerika'da yöneticiler arabalara çok yüksek vergiler uygulamadan bir denge kurabiliyorlarsa benim ülkemin yönetimi neden işin kolayını seçiyor?
Vergilendirilebilecek bir çok yer varken, ekonominin kayıt altına alınabilecek birçok yeri varken onlarla uğraşmak yerine neden kolayına kaçıyorsunuz?
Çözüm çok kolay sayın yöneticiler. Para harcanan her yeri kayıt altına alacaksınız. Kazanılan her parayı kayıt altına alacaksınız.
Eskiden TV'lerde vatandaşı alışveriş fişi almaya teşvik eden eğitici programlar olurdu. Artık onlar yok.
Nasıl kayıt altına alacaksınız bu ekonomiyi? Çalışanların maaşından vergi kesmek kolay geliyor. Kayıt dışı çalıştırmaya teşvik etmiş olmuyor musunuz?
Bir konuyu daha merak ediyorum.
Mecliste kaç tane makam arabası var?
Bunların hazineye her ay masrafı ne kadar?
Bürokratlar arabalarla ilgili bu kadar konfor yaşayabiliyorken bu ülkenin insanlarının araba edinmesi neden bu kadar zor?
Yönetimle, yasalarla ilgili bir durum değil midir bu? Bunları düzeltecek olan yine bu ülkenin insanı değilse kimdir?
Saygılarımla,
Reyhan YILMAZ.
Bu temel ihtiyaç malzemeleri herkesin hakkı değil mi?
Türkiye'deki en zengin %20 ile en fukara %20 arasındaki fark 8 kat civarında dolaşıyor. %10'lar için baktığınızda durum iyice vahim. Böyle bir gelir adaletsizliği var ortada.
Ben sadece "ortada adaletsizlik var" deyip geçmek istemiyorum. Neden bu adaletsizlik? Ev ve araba gibi temel yaşam gerekliliklerinin bu konu ile yakından ilgili olduğunu düşünüyorum.
Bazı vatandaşlar bir ev sahibi olmak için ömür boyu çalışırken bazı insanların aylık 150.000 TL kira geliri olduğunu biliyorum. Bazılarının daha da fazla olabilir. Nerede sosyal devlet?
Aynı şey arabalar ve bunlara uygulanan vergiler için de geçerli. Devlet yönetiminin kolayına geliyor arabalardan vergi almak. Nasıl olsa büyük kalem. Sonuç olarak fiyatlar çok artıyor. Çok af edersiniz ama sayın yöneticiler, bu iş biraz kolaya kaçmak olmuyor mu?
Avrupa'da ve Amerika'da yöneticiler arabalara çok yüksek vergiler uygulamadan bir denge kurabiliyorlarsa benim ülkemin yönetimi neden işin kolayını seçiyor?
Vergilendirilebilecek bir çok yer varken, ekonominin kayıt altına alınabilecek birçok yeri varken onlarla uğraşmak yerine neden kolayına kaçıyorsunuz?
Çözüm çok kolay sayın yöneticiler. Para harcanan her yeri kayıt altına alacaksınız. Kazanılan her parayı kayıt altına alacaksınız.
Eskiden TV'lerde vatandaşı alışveriş fişi almaya teşvik eden eğitici programlar olurdu. Artık onlar yok.
Nasıl kayıt altına alacaksınız bu ekonomiyi? Çalışanların maaşından vergi kesmek kolay geliyor. Kayıt dışı çalıştırmaya teşvik etmiş olmuyor musunuz?
Bir konuyu daha merak ediyorum.
Mecliste kaç tane makam arabası var?
Bunların hazineye her ay masrafı ne kadar?
Bürokratlar arabalarla ilgili bu kadar konfor yaşayabiliyorken bu ülkenin insanlarının araba edinmesi neden bu kadar zor?
Yönetimle, yasalarla ilgili bir durum değil midir bu? Bunları düzeltecek olan yine bu ülkenin insanı değilse kimdir?
Saygılarımla,
Reyhan YILMAZ.
Subscribe to:
Posts (Atom)
